Altın Portakal Film Festivali söyleşilerle devam ediyor
Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali yoğun ilgiyle sürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali tüm hızıyla sürüyor. Festivalde bugün Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan “Kar ve Ayı” filminin söyleşisi düzenlendi.
Türkiye, Almanya ve Sırbistan ortak yapımı ve yönetmen Selcen Ergun’un ilk uzun metrajlı filmi olan “Kar ve Ayı”, kışın bitmek bilmediği uzak bir kasabaya mecburi hizmet nedeniyle atanan genç hemşire Aslı’nın, kasabadaki güç ilişkileri, sır ortaklıkları ve şüpheyle yüzleşme hikayesini konu ediniyor. Çekimleri 2020 yılının kış aylarında Artvin’in Şavşat bölgesinin zorlu koşullarında gerçekleştirilen filmin, Avrupa’nın en büyük film fonu Eurimages tarafından desteklenirken başrolünü ise Merve Dizdar üstlendi. Filmin oyuncu kadrosunda; Saygun Soysal, Asiye Dinçsoy, Erkan Bektaş, Derya Pınar Ak ve Onur Gürçay da yer alıyor.
Filmin yönetmeni Selcen Ergun, yapım süreciyle ilgili olarak, "Bu filmin hikayesine uzun bir süre önce başladık. Filmimiz birkaç farklı kaynaktan besleniyor. Bu kaynaklardan biri benim son yıllarda daha da yoğun şekilde hissettiğim, insanoğlu olarak doğaya ve canlılara nasıl davrandığımız konusu. Diğer yandan da kadın olarak aslında hissettiğimiz ve etrafımızı kaplayan güvende olamama duygusunun verdiği sıkışmışlık hissi, aynı zamanda da umut hissi. Bu hisleri izleyiciye aktarabilmek için ise küçük alanda bu duyguları işledik ve daha görünür kıldık. Ben hep küçük sırlar ve gerilim olsun istiyordum, ana karakterin duygu dünyasından beslenen gerilimi hissetmek istedik” şeklinde konuştu.
Filmin başrol oyuncusu Merve Dizdar ise film ve rolü hakkındaki süreçle ilgili, "Hikayeyi çok beğendim. Zorlandığım şey daha basit oynayabilmek oldu, yani duyguları içeride yaşamak. Ben zaten hiperaktif bir insan olduğum için bağıra çağıra oynamak benim için daha kolay. Hislerin minimal olması beni zorladı ama bu filmin başarılardan birisi de bu. Filmi her izlediğimde atmosferin içine giriyorum ve kendimi orada hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Filmin oyuncularından Onur Gürtaş, en çok hava şartlarında zorlandıklarını belirterek, “Doğa koşulları oldukça zorluydu, en zorlayıcı anlardan birisi de yakın planlardı çünkü çok etkiledi. Ancak ekip sıcak olduğu için biraz daha rahatladık” dedi.
Filmin görüntü yönetmeni Florent Herry ise zorlu sahnelerin çekimlerine ilişkin, “Zaten var olan soğukluğu, doğayı ve karakterin iç dünyasını yansıtmaya çalıştık. Tezatlardan faydalandık ve bunları bir araya getirdik” dedi.